4 Haziran 2011 Cumartesi

AMA AĞLADIĞINI DA GÖRDÜM!!!

evet ağlamıştın ve sırf ve belki de sırf rose o kadar ağladı  diye ağlayamamıştım ben, sanırım böyle oluyor etrafta çok ağlayan varsa ağlayamıyorum en. bozukluk var bende ne yazık ki. ama rose ağlarken ve sen onunla yine her zamanki gibi gülerek konuşurken son sözler söylenirken diyeceklerini söyleyemeden yok oldun da ağladın yaa, o an işte ben vuruldum. yok oldum. ne kadar üzüldüm haberin var mı acaba?  şimdi ise yola devam etme zamanı değil mi..

aslında itiraf edeceğim bir şey var
ben de senin gibiyim. başıma gelen kötü şeylere gülüp geçip yoluma devam ediyorum, yitirilen arkadaşlıklar geri gelmeyecek güzel günler falan..
aslında ben de bir çeşit zaman lorduyum. zamanda yolculuk eden mutlu heyecan dolu anlara dokunan...
o zamanların sürmesini isteyen ama en sonunda onları yitiren
çok üzülmeyen ya da üzülmüyormuş gibi gözüküp sonunda yalnızken ve buna mahkumken gözünden bir damla yaş düşen...
her şeye gülen, üzüntüye yer vermek istemeyen, insanları da mutlu etmek için elinden geleni yapan, onların uğruna kendini feda edebilecek bir zaman lordu...
olamam mı? sana mı sorucam hem henüz affetmedim de seni.

ama çok sürmez bu da biliyorum. ne de olsa aynıyız değil mi , çok sürmez üzüntümüz, yola devam etmek zorunda olduğumuz bildiğimiz için. 
geride kalanları tebessümle hatırlayıp, anılarının sıcaklığıyla geleceğe yürümek
işte senin de benim de bütün meselemiz bu...

görüşürüz doktor.
beg.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder