9 Temmuz 2011 Cumartesi

onu gördüğüm anda ne kadar üzülürsem üzüleyim gözlerimdeki yaşlar gözümden akıp gidebilmek için birsel gibi birikirken ağlayamamak var ya... onun acısı sonradan çok kötü çıkıyor be çocuk... o sahne bittikten sonra çok fena ağlıyorum. o anı yaşarken değil orada o varken değil ama bittiği an parçalanıyorum, ağlıyorum ağlıyorum... nedenini bilemediğim tek şey bu sanırım...

1 Temmuz 2011 Cuma

Herşeyi Ters Anlayan 
Akıllı Ve Bi O Kadar Da Deli.. 
Komik Ama Gerektiğinde Ciddi...
Gülüşü...
I'm Brıllıant'ı ...
Well Deyişi ...
Birden Aklına Bişey Gelince Bağırışı 
Allons-y'si...
Oh Yes Diye Cevap Verişi ... 
Hello I'm The Doctor Deyişi .
Ve Herşeyi Seni Özledik Tennant Sadece Seni ...


demiş bir who sever eee doğru söze ne denir...

29 Haziran 2011 Çarşamba

We will sing to you, Doctor.
The universe will sing you to your sleep.
This song is ending. But the story never ends.

27 Haziran 2011 Pazartesi

benim doktorum insanları suçsuz yere azarlamazdı evet bunu yapmazdı...sen sürekli bağırıyorsun azarlıyorsun ama çok da bir şey yapmıyor gibi gözüküyorsun.. üstelik herkesi orada bırakıp yalnız takılayım dedin ama sonra yok yae deyip yanına amy'yi aldın. sinirlisin hep asabisin bu yüzden de daha çok hata yapıyorsun. artık o kadar da harika değilsin değil mi?
not: özür dilerim dokta biliyorum değişmek senin suçun değildi ama zaten sınırlı sayıda hayatın varken neden wilfredin ölmesine izin vererek kendini kurtarıp gidemedin ya da eminim bir çaresini bulurdun her şeye çare buldun bu zamana kadar ama neden o zaman bulamadın. boşa harcadığın en azından o anda boşa harcadığın o hayatla çok daha fazla kişiyi kurtarabilirdin. ama yapamadın değil mi? yapacak bir şeyin olmadığında o kadar insanı bırakabilmişken, orada öleceğini biliyor olsan da kurtaracak tek bir kişi olsa da senin için fark etmezdi ve canını verebilirdin değil mi? önemli olan onu kurtarmaktı ve yaptın. şimdi mutlu musun peki? umarım öylesindir,çünkü buradan bakınca öyle gözükmüyorsun.

26 Haziran 2011 Pazar

ağlaya ağlaya senden vazgeçiyorum oldu bu...
yavaş ve sessizce akan gözyaşlarıyla veda ederken o günlere...
gelecek güzel günlere inanarak...
ama hiç bir şey eskisi gibi olmayacak değil mi?
öyle olur sanmıştım ama sen söyledin zaten öyle olamayacağını...
ağladım işte, ağladım ardından resimlere baka baka ağladım...
tamam seni de seviyor olabilirim ama ben asıl o hareketleri yapan doktoru o gülüşü o bakışı ama en çok da içindeki düşüncelerin hislerin dışa yansıyışını sevmiştim...
işte ağlıyorum şimdi mutlu musun dokta?

not: acınacak haldeyim.umudu kesiniz.
kendime inanamıyorum çok doktorik bir şey yaptım ve o çöktü gitti değişti ben yıkıldım falan ama bu yıkılmışlığımı üzüntümü üstümden tam da doktorun yaptığı gibi yeni bir maceraya koşarak yaptım ve yeni doktorla yeni maceralar yaşıyor onun koşuşturmasını izliyorum. doktor bunu bana sen yaptın dostum o yüzden şu anda bana kızgın olamazsın!

not: evet aklımı kaçırdım!
ağlamamamın sebebi ölmemiş olması di mi? daha güzel günler yaşayacak olması dimi? sevdiği herkesi görüp onlara veda edip sağ salim biçimde dönüşüm geçirebildiği için değil mi? hayatta olduğunu ve anlatılamayacak kadar güzel şeyler yaptığını sayısız canlıyı kurtardığını ve bundan asla vazgeçmeyeceğini daima iyiler için savaşacağını bildiğim için ağlamadım değil mi o zaman...

allons-y ve geronimo!

not: bu yenisini de seveceğim değil mi çok seveceğim bunu da değil mi? ama lütfen pörtlek gözlümden daha çok sevmeyeyim lütfen buna izin vermeyin olur mu? peh, sanki bu mümkünmüş gibi de, tabi ki ondan daha fazla sevemem onu, asla ! o hep en çok sevilen olarak kalacak, daima!