8 Nisan 2011 Cuma

Bir hayal ve bir dilek…








Farklı olsun bugün…

Bölünmemiş bir uykuyla uyansam sabaha.
Fırlayıp yatağımdan , özenle giyinsem.
Dolmuşa binen tembelliğim bugün yürüse mesela…
Yavaşça seyrine dalsa gözlerim yeni bir günün  ve  insan telaşının…
Denize baktığımda  yalnız hissetmesem  örneğin, sen gelmesen aklıma…
Benzetmesem bugün kimseyi sana  ,kesilmese dizlerim birden,
düzenli atsa yüreğim içimdeki karmaşaya inat.
Yürüsem bugün daha da uzağa …
Hiç tanımadığım birinin hayat hikayesini dinlesem,
bir çay ısmarlayıp sigaramı paylaşsam…
Ya da başıboş  bir sokak köpeğiyle geçirsem günümü …
İkimiz de anlatmadan dinlesek …
Vedalaşırken minnet dolu bakışlarla uğurlasak dostluğumuzu.
Mesela, bir kahveye oturup bir gazete alsam elime,
sadece güzel haberlerden oluşan bir gazete…
Okurken gülümseyerek çevirsem sayfaları…
Şaşkın ama mutlu hissetsem …
Hatta hiç araba görmesem bugün…
Öyle bir yoldan yürüsem ki yapaylıktan çok uzak…
Yalnızca parkta oynayan çocukların heyecan dolu sesleri  yetişse kulağıma.
Memnuniyetsiz ve doyumsuz bakışlarla  hiç karşılaşmasam keşke.
Onların yerini her nefesten keyif duyan gülmeyi bilen insanlar alsa bugün…
Ve belki de hiç hayal kurmasam , sadece yaşasam ve görsem…
hayalini kurduğum her şeyin  bir anda karşımda durduğunu…
 kaybettiğimiz bütün o değerlerin yeniden bir zafer kazandığını…
görsem ve ölsem… o anda orada…


Erdem Çakmak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder