Bölünmemiş bir uykuyla uyansam sabaha.
Fırlayıp yatağımdan , özenle giyinsem.
Dolmuşa binen tembelliğim bugün yürüse mesela…
Yavaşça seyrine dalsa gözlerim yeni bir günün ve insan telaşının…
Denize baktığımda yalnız hissetmesem örneğin, sen gelmesen aklıma…
Benzetmesem bugün kimseyi sana ,kesilmese dizlerim birden,
düzenli atsa yüreğim içimdeki karmaşaya inat.
Yürüsem bugün daha da uzağa …
Hiç tanımadığım birinin hayat hikayesini dinlesem,
bir çay ısmarlayıp sigaramı paylaşsam…
Ya da başıboş bir sokak köpeğiyle geçirsem günümü …
İkimiz de anlatmadan dinlesek …
Vedalaşırken minnet dolu bakışlarla uğurlasak dostluğumuzu.
Mesela, bir kahveye oturup bir gazete alsam elime,
sadece güzel haberlerden oluşan bir gazete…
Okurken gülümseyerek çevirsem sayfaları…
Şaşkın ama mutlu hissetsem …
Hatta hiç araba görmesem bugün…
Öyle bir yoldan yürüsem ki yapaylıktan çok uzak…
Yalnızca parkta oynayan çocukların heyecan dolu sesleri yetişse kulağıma.
Memnuniyetsiz ve doyumsuz bakışlarla hiç karşılaşmasam keşke.
Onların yerini her nefesten keyif duyan gülmeyi bilen insanlar alsa bugün…
Ve belki de hiç hayal kurmasam , sadece yaşasam ve görsem…
hayalini kurduğum her şeyin bir anda karşımda durduğunu…
kaybettiğimiz bütün o değerlerin yeniden bir zafer kazandığını…
görsem ve ölsem… o anda orada…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder